‘ÜLKEMİZİN DEMOKRASİ HAVARİLERİNE DUYURULUR : ARJANTİN DİKTATÖRÜ ‘JORGE VIDELA’ FAŞİSTİNE ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI VERİLDİ.. ‘NETEKİM’ DARISI BİZİMKİLERE..’
‘soruyorum size.. nasıl oluyor da bir babanın , bir ananın en büyük sevinci onların hala işkence ettiklerini öğrenmek oluyor çocuklarına..’ JOHN BERGER
‘nasıl john berger ustanın yukarıdaki cümlesi kalbinizi acıtıyor mu.. insan olduğunuzdan dolayı üzüntü duymanıza yol açıyor mu.. ben ağlamaktan ve ağladığımı söylemekten çekinmem ve utanmam.. bu cümleyi her okuyuşumda ya da hatırlayışımda tüylerim diken diken oluyor ve arkasından ağlıyorum ve ağlamamla beraber içimde müthiş bir kusma isteği duyuyorum.. çünkü kendimden iğreniyorum.. çünkü tüm yaşanmışlıklarda bir birey olarak benim payım da var.. çünkü tüm insanlık tarihi bizlere devredilen insanlık mirasları..
işte bu acı cümlenin söylenmesine sebep olayların faili , arjantin’de 1976-1983 arasında süren darbe döneminde cezaevlerinde onlarca mahkumu öldürten ve resmi kayıtlara göre 13.000 kişi , tahminlere göre 30.000 kişiyi kaybedip , katlettiren , askeri uçaklardan okyanusa canlı canlı atan arjantin’in faşist diktatörü 85 yaşındaki jorge videla’ya birkaç gün önce arjantin’in cordoba federal mahkemesince ömür boyu hapis cezası verildi.. 1985’teki yargılamasında da ömür boyu hapis cezası alan pis faşiste arjantin’in eski demokrasi havarilerinden el turco lakaplı carlos menem af çıkarmış , ancak bu af olayına arjantin yüksek yargısı el koyarak bu affı iptal etmişti..
darbe döneminde sol muhalefete karşı giriştiği kirli savaş ve kaybettiği insanlarla tam bir insanlık düşmanı olduğunu ispat eden jorge videla savunmasında ‘arjantindeki olası bir marksist devrimi önlemek amacıyla görev yaptığını , ne yaptıysa ülkesinin geleceği için yaptığını’ belirtti.. ancak arjantin’in onurlu cesur hakimleri bu komik savunmayı kabul etmeyip , ömür boyu hapis cezası vererek bu pisliğe gereken cezayı verdi..
arjantin dünyaya yol gösteriyor.. ama bizde ses yok , herkes sus pus.. oysa gözlerimiz , kulaklarımız aylar boyunca ülkeye tam demokrasi geliyor , demokrasiye karşı çıkmayın diye iğfal edilmişti.. ne oldu da ülkemizde bu sene boyunca timsah gözyaşlarıyla demokrasi havariliği yapanlardan artık ses çıkmıyor anlamıyorum.. behzatım gibi soralım : ‘ne oldu la.. tırstınız mı la.. demokrasicilik oynamak kolay fakat demokrasi zor iş değil mi aga..’
bizim faşist eli kanlı diktatörlerimiz ve yardakçıları ellerini kollarını sallaya sallaya keyiflerinin ve akarlarının tıkırındalar.. ne oldu hani yargılanacaktı askeri darbeciler ve yardakçıları.. ‘netekim’ unutuldu sanırım ağlamalar , zırlamalar , sızlanmalar , demagojiler , yalan vaatler.. sizler yalansınız , hayatınız yalanlardan örülmüş.. hepiniz boş karakterlersiniz..asıl sizlere inananlara yazıklar olsun.. sizin peşinizde koşan sarı solculara , liberallere yazıklar olsun.. her konuda yasal düzenlemeler hızla yapıldı ama bu konuda tık yok.. bekliyoruz hala.. darbecilerin başı daha düne kadar televizyonlara , gazetelere demeçler vererek yine olsa yine yapardım diyerek pişman olmadığını söyleyerek tehditlerine devam ediyordu.. hatta sevgili yurdumun üniversiteli gençleri bu eli kanlı faşistin katıldığı ve bir üniversitede yapılan canlı televizyon programında ‘yine olsa yine yapardım ve hepsini yine asardım’ sözlerini dakikalarca ayakta alkışlamıştı.. alan paton’nun güney afrika’da apartheid dönemlerinde geçen romanının ismi hep aklıma gelir bu durumlarda : ağla sevgili yurdum.. onlarca kişiyi asmış , 17 yaşındaki bir çocuğu darağacında büyütmüş bir faşisti bu ülkenin sözde okumuş aydın gençleri dakikalarca ayakta alkışlıyor ve sonra bu ülke cunta anayasasında komik değişiklikler yaparak demokratik oluyor öyle mi..
hani yargılayacaklardı , hani içeri tıkacaklardı hepsini.. yalan..
hepsi artık birer tescilli yalancı..
tekrar gelelim arjantinli faşiste.. jorge videla aynı zamanda yine başka bir latin amerika diktatörü (büyük ozan victor jara ve şili’nin seçilmiş sosyalist meşru başbakanı allende gibi binlerce solcunun katili) faşist pinochet’in de yakın dostu ve destekçisiydi..
işte arjantin’in sadece maradona’sı , kempes’i , eva peron’u , messi’si yok.. tüm geri kalmış ülkelerde olduğu gibi topun yüceltildiği ülkelerden biri olan arjantin’in on binlerce aydın beyni okyanus sularına atılırken arjantin ve dünya çılgınca maradona’yı ve şampiyon arjantin’i konuşuyordu.. son ses açılmış radyolardan spikerlerin gol çığlıkları şehirlerin göbeğindeki ‘garage olimpo’ gibi işkencehanelerinde yankılanırken elleri gözleri bağlı solcu aydınların sessiz çığlıkları insanlığın sağır kalbine maalesef ulaşamıyordu.. (cronica una de fuga ve garage olimpo adlı başyapıtlar o günleri anlatan ve ilginç anekdotlarla dolu izlenmesi gereken filmler.. ayrıca politik sinemanın usta yönetmeni costa gavras’ın çektiği ‘missing’ de şili’de askeri darbe dönemine ait müthiş bir ağıt.. gavras’ın ‘z’ adlı filmini halen izlemeyenler ise zaten kendileri için üzülsün.. büyük kayıp.. bunları bulun ve izleyin derim..)
kayıp anneleri olan ‘cumartesi anneleri’ ilk olarak arjantin’de yapılanmıştı : plaza del mayo anneleri.. darbe döneminde kaybolan evlatlarını her türlü baskı ve şiddete rağmen buenos aires başta olmak üzere tüm şehirlerde arıyor ve unutturmamaya çalışıyorlardı..
ve gün geldi anneler kazandı işte.. arjantin’in faşist katil diktatörü jorge videla bir kez daha ömür boyu hapis cezası aldı..
darısı başımıza ‘netekim’ diyeceğim fakat boşuna lakırdı olacak bu çünkü demokrasi bir yalanlar ve vaatler toplamıdır..
bitirirken arjantin’in tüm gözü yaşlı cumartesi annelerinin acılarını bir nebze olsun dindiren bu yargı zaferi kutlu olsun ve bizlere örnek olsun bu onurlu direnç abideleri diyorum..’
Crockett..